Yağ Yakan Spor Giyim

Yağ Yakan Spor Giyim #Rehber


Pek çok genç kadının spor yapmasının önündeki en büyük engel ne vakit darlığı ne de isteksizlik. Televizyonlarda tele satış yöntemi ile satılmaya başlayan ve vücudunuzda çalıştırmadık tek bir milim dahi bırakmadığını iddia eden ‘body shaper’ ve step tahtalarında olabilir bütün kabahat. Ekranda neon renkli taytının üstüne giydiği geometrik desenli mayosu ve onca spora rağmen hacminden ödün vermemiş saçları ile boy gösteren kadınlar, dönemin evlerinde kadife ya da normalden 2 beden büyük hışırtılı eşofman takımları giymiş şekilde tezahür ettiler çoğu kez. Çocukluğunda etrafındaki kadınların spor aktivitesini bu anılarla hatırlayan bir kişi için hele bir de başörtülü ise sahilde yürüyüş yapmak fikri dahi çözülmesi gereken bir problem olarak gözükebilir haliyle. Ama gün bilinç altına inme günüdür dostlar.

 

İlk olarak, başlı başına kadınlar için açılmış ya da kadın-erkek seanslarına ayrılmış salonlar, spor yapmaya teşvik etmeye başladı bizi. Bu imkana sahip mekanlarda dilediğiniz spor kıyafeti tercih etmeniz mümkün. Öncesinde salonda giymek için alınmış ya da hazırlanmış temiz spor ayakkabılar, spor giysiler, antrenman havluları ve saç tokaları, bir an önce başlamak için gereken şeyler. Kendi bünyesinde spor salonu olan bir şirketin şanslı çalışanı iseniz, öğle arasında yaptığınız spor sonrası ofise dönmeniz gerekeceğinden yanınıza duş için gerekli malzemeleri ve terliklerinizi almayı da unutmamalısınız.

 

Fakat iş, kadın-erkek karışık bir salonda spor yapmaya gelince baş örtülü kadınlar için bu durum, ilk etapta engelli koşu etkisi yaratıyor. Kıyafet engeli aşılamaz gibi dursa da gerek tesettür markalarının gerekse “fast-fashion” diye tabir edilen AVM mağazalarının açtığı aktif-spor line’ları ile bu durumun üzerinden atlayıp geçilebilir. Öncelikle tayt giymek, popüler spor seçimlerinden biri olsa da bu gibi durumlarda bilekten lastikli bir eşofman altı daha geniş hareket kabiliyeti sunacaktır. Özellikle geniş paçalı spor kıyafetler yer egzersizlerinde açılma problemi yaşatacaktır. O nedenle kullanılacak eşofmanın bilek sıkılığına dikkat etmekte fayda var.

 

Son dönemde dünyaca ünlü spor giyim markalarının çıkarttıkları hoodie (kapüşonlu sweatshirt) boylarının kalça altına kadar uzanıyor oluşu ölçülü giyimi tercih edenler için önemli bir gelişme oldu. Hemen hemen her markada uygun fiyatlıdan profesyonel sporcular için tasarlanmış özel kumaşlı olanlara kadar çeşitli özelliklerde sweatshirtler bulmak mümkün. Eğer antrenman süreniz uzun ise ya da fasılalı bir programınız varsa 2 adet üst kıyafet, değiştirebilmeniz açısından size büyük kolaylık sağlayacaktır. Burada dikkat edilmesi gereken husus, klasik kapüşonlu sweatshirtlerin genellikle kalın ve pamuklu bir yapıya sahip olduğu. Normalde polyestere göre makbul kabul edilen pamuklu kumaşlar, spor esnasında teri sünger gibi emip ıslanacağı için bir süre sonra üşüme hissine yol açacaktır. O nedenle spor alışverişlerinde etiketlerde polyester ibaresini görmek olağan ve tercih sebebi olan bir durum. Zira polyester yapısı gereği oluşan teri, kumaşın dış yüzeyine transfer ederek vücudunuzdan uzaklaştırır ve kumaşın dış yüzeyine taşınan ter, hava ile temas ederek kolaylıkla kurur.

 

Genel kullanıma açık spor salonlarındaki giyim kodları başörtülü biri için açık hava antrenmanlarında da geçerlidir. 2 mekânda da en önemli ve zorlayıcı nokta kuşkusuz başörtüsünün kaymaması gibi gözüküyor. Burada örtünün kusursuz duruşundan ziyade işlevi ön plana çıkıyor. Bu noktada Nike’ın 2017 yıl sonunda Müslüman sporcu kadınlar için satışa çıkardığı Pro Hijab isimli bone, tavizsiz spor yapmak isteyenler için ideal. Fakat yine de daha estetik bir görünüm isteyenler sıkıca topladıkları saçlarına içeriden bone takıp üzerini ince pamuklu bir eşarp ya da şal ile örtebilirler. Ya da son dönemde sıklıkla görmeye başladığımız cap şapkaları baş örtüsünün üzerine takılarak kaymasını engelleyebilir. Özellikle şapka ile aynı renk başörtüsü bütün bir uyum sağlayacaktır. Bir başka alternatif ise sweatshirt şapkasının bone üzerine geçirilmesi. Önden bağlanan bağcıklarla kapatılabilen boyun ile spor tarz korunurken, kişisel hassasiyetlerde gözetilebilir.

 

Bütün bu bahisten sonra Aamir Khan’ın “Dangal” isimli filmini izlemek bu konunun üstüne kaymaklı bir tatlı gibi olacaktır (evet Ramazan betimlemeleri). Film, spordaki cinsiyetçi yaklaşımlara eleştiri getirmesi ile takdire şayanken bir babanın kişisel egolarını ön plana çıkarması ile bir parça talihsizdir. Kadınların spor yapabilmesi ve bu anlarda değerlerini muhafaza edebilmesi ancak kendi istekleri dahilinde anlamlı. Koşmak istiyorsa sahilden aşağıya kendini bırakmalı, uzaklara dalıp gitmek istiyorsa o bankta oturmalı. Peki siz hangi gruptasınız?

1 yorum

  • profil

Yorum Yaz