Podyumda Nasıl Trençkotlar Var?

Podyumda Nasıl Trençkotlar Var?


 

Son yıllarda çoğumuzun şikâyeti tam anlamıyla bir kış yaşayamamak olsa da itiraf etmek gerekir ki bir yanımız bahar aylarını sabırsızlıkla bekliyor. Isınan havanın insan psikolojisinden karar alma süreçlerine kadar birçok şeyi olumlu yönde etkilemesi belki de tüm bu takvim gözetlemelerinin sebebi olabilir. Fakat beklentilerin gerçekleşmesi ile peyda olan sıradanlık hissi baharın gelişini de es geçmiyor. Ellerde taşınan montlardan ya da tedbirsiz çıkılan günlerin soğukluğundan muzdarip olunacak günler kapıda. Her yılın en etkili konuşma başlatıcısı olan bu durum aslında öyle çaresiz ve çözümsüz de değil. Üstelik 1800’lerden gelen bir giysi bu konuya nokta koymak için her yıl elinden geleni yapıyor: çare trençkot.

 

Trençkotlar, popülarite konumlandırmasından ya da gözden düşme korkusundan münezzeh olan nadir giysilerden. Zira trençkot giymek bir trendi takip etmekten öte bir hayat tarzı haline döndü bile. Mevsim geçişleri demek trençkot demek.

 

Her şey 1. Dünya Savaşı’nda doğan gabardin kumaşın, Thomas Burberry’nin elinin değmesi ile önce siperlere ardından sivillere geçişi ile başladı. İşlevselliğin ön planda kalması, giysinin “Görünüm mü fonksiyon mu?” dilemması yaşatmadan estetik bir duruşa sahip oluşu Burberry dışında birçok ünlü modaevinin de zamanla bu giysiyi koleksiyonlarına dahil etmesiyle sonuçlandı. Orijinal ceket, kendine has belirli detayları barındırıyor olsa da (apoletler için omuz detayı, el bombası ve matara asmaya yarayan D şeklindeki kemer halkası, kol kenarlarını sıkmaya yarayan kemerler) tasarımcıların kendine özgü ve trendlere yön vermek isteyen yorumları ile ceket her sezon farklı görünümlerle karşımıza çıkabiliyor.

 

Burberry, Max Mara, Burberry

 

Burberry markası, ceketin gen haritasına sahip olsa da Riccardo Tisci sahip olduğu bu veraset üzerinde oynamalar yapmaktan çekinmiyor. 2019 Bahar görümlerinde anneden kıza taşınacak parçalar tasarlama hedefinde olan modaevi, ceketleri görünüm içerisinde kaybolup giden deri kumaşlar ya da metal aksesuarlarla süsledi. Böylece geçmiş kodlara bağlılık sürdürülürken yenilikçi görünüm ıskalanmamış oldu.

 

Önümüzdeki bahar koleksiyonunu Burberry ile benzer bir dolap mirası arzusu ile tasarlayan Ian Griffiths, defile öncesinde aynı Max Mara ceketi giyen 3 kuşak hayalini kurduğundan bahsetti. Açıkçası bu arzuyu gerçekleştirmek için zamansız bir trençkot ve sağlam bir gabardinden daha iyisi söz konusu bile olamazdı.

 

Tom Ford, Burberry, Balenciaga

 

İki yandan esen rüzgâra karşı ekstra siper sağlayan çift düğmeli trençkotlar, ceketin savaş alanlarından sokaklara inmesi ile dönem dönem vazgeçilen detaylardan biri oldu. Böylece daha feminen bir görünüme kavuşan ceket, kullanılan kemerlerle de bel vurgusu yapmaya müsait hale geldi.

 

Bunun dışında, Balenciaga’nın bir video tünelinde yürüyen kızı, trençkotu ile podyumda belirdiğinde aniden açılan bir dedektif sahnesi izlenimi yaratmayı başardı. Kalkık yaka, solda iliklenen düğme ve gözlükler ile bu görünüm tam olarak bir Dedektif Gadget ilhamı.

 

Valentino, Marc Jacobs, Valentino

 

Üzerindeki askeri nizama dair izleri, oversize versiyonları ile atabilen ceket; sahip olduğu kemer alternatifi ile kaç beden büyük giyindiğinizin önemini ortadan kaldırıyor. Daha salaş görünümler için uygun birer alternatif olan bol ve dökümlü ceketler, stiletto eşleşmesinden kaçıp spor parçalarla tamamlandığında Valentino’nun kaygısız kombinasyonu otomatik olarak elde ediliyor.

 

Max Mara, Off White, Max Mara

 

Son dönemde trençkotlar toprak toplarının sınırlarını aşan birçok renge de tuvallik yaptılar. 2019 Baharı’nda giysiyi özünden saptırmadan yorumlamayı tercih eden modaevleri, kumaş değişiklikleri ya da ton çubuğunun bir ileri bir gerisinde gezen renkleri koleksiyonlarına dahil ettiler. Amerika’nın ilk başörtülü modeli Halima Aden ise Max Mara şovunda retro esintileri olan puantiye ile bezenmiş bir trençkot ile podyumda yürüdü.

 

Christian Dior

 

Gabardin kumaş için deve tüyü rengi vazgeçilmez olsa da Maria Grazia Chiuri’nin tasarımlarındaki özgürlük anlayışı bu duruma bir farklılık getiriyor. Zira Chiuri için özgürlük, alışılmış siluetlere yeni bir yaklaşım getirmek demek. Tıpkı çiçek desenli bir trençkot tasarlamak gibi. Olabildiğince klasik, romantik ve taze bir duruş.

 

Uzun zamandır moda sahnesinde yer alan trençkotların yıllardır olduğu gibi bu sezon da spotlardan vazgeçme niyetleri yok. Bahar aylarının gelgitli hava sıcaklıklarında giy-çık rahatlığını yaşatmak için yine aynı heyecanla bekliyorlar. O zaman geriye cevaplanacak tek bir soru kalıyor: Hangi trençkot?

Bu yazıya ilk yorumu siz yazın.