Pandemik Paris Fashion Week Nasıldı?

Pandemik Paris Fashion Week Nasıldı?


 

2021 baharına öngörü getirecek Paris Fashion Week, kurulu platoların ve yapay sahnelerin merkezi olmayı bırakalı çok oluyor. Koleksiyonların, lavanta bahçesi ya da havalimanlarında sergilenmesi ile yılın bu günlerini bekleyenler artık sıradışı mekanlara alışık. Bu duruma endüstrinin “yeni normal”i demek mümkün. Geçen yılın gözdesi bu kavram, kreatif direktörler için sanal şovların seçeneklere dahil edildiği, yeşil perdenin önem kazandığı yeni bir süreç.

 

Eylül ayında gerçekleşen PFW (Paris Moda Haftası), pandeminin başından bu yana düzenlenmiş ilk moda haftası. Bu özelliği ile etkinlik, ilk kez tüm modaevlerine dijitali fizikselle birleştirme zorunluluğu getirdi. Tabii ki gerçek manada bir zorunluluk söz konusu değil. Fakat bu sene, her sene olduğu gibi Louis Vuitton haftayı kapatırken konuşulan şey; ön sıralardaki davetliler değil, Samaritaine binasının en üst katında yaşanan sanal deneyim oluyor.

 

Olağanüstü koşullarda, davetlilerden tasarımcılara herkese bir alternatif formül bulduran pandeminin ilk moda haftasından bir kaç koleksiyon:

 

 

Balenciaga’nın Kehaneti Gerçek mi Oluyor?

 

Felaketler yılı olarak anılan ikibinyirmi tahminlerini, önceki yıl sahneye yansıttığı su baskını ve yangın şovlarıyla büyük ölçüde tutturan Balenciaga’nın bu seneki teması dönüşüm. Endüstrinin doğa üzerindeki tahribatını azaltmayı hedefleyen koleksiyon, Demna Gvasalia’nin bir başka arzusunu da taşıyor: pandemi sonrası hayatı yansıtmak. Parça kumaşlar, balık ağları, tüylü terlikler, metalik parçalar ve siyah görünümler ile pandemi sonrası dünyaya karşı duyarlılığımız anlaşılan o ki daha da artacak.

 

 

Arılara Övgü, Sosyal Mesafeye %100 Uyum: Kenzo

 

İklim duyarlılığı yüksek bir başka koleksiyon, Kenzo’nun yeni kreatif direktörü Felipe Oliveira Baptista tarafından hazırlandı. Baptista’nın gösteri notları “Büyüleyici kıyafetleri ve şapkalarıyla arıcılar…” başlığını taşıyor. Titreyen sulu boya desenleri, uçuşan kumaşlar, beklenmedik yerde açılan pencereler ve soft renkleri ile bu koleksiyon “Gezegenin düzenleyicileri arılara yapılan bir övgü” niteliğinde.

 

 

Siyah- Beyaz Hollywood Gibi Biraz

 

Efsanevi direktör Karl Lagerfeld’in ölümünden sonra Chanel’i devralan tasarımcı Virginie Viard koleksiyonunu Hollywood’a yapılan açık atıf ile ortaya koydu. Grand Palais’de gerçekleşen online defile için neon harflerle Chanel yazılı bir Hollywood tabelası kullanıldı. Viard’ın teması, arka planında modaevinin kurucusu Coco Chanel’den Karl Lagerfeld’e kadar markanın giydirdiği pek çok sinema yıldızını işaret ediyor ve bir minnete dayanıyordu. Bu durum tasarımlara siyah beyaz bir nostalji efekti katsa da; şaşayı tetikleyen neonlar da koleksiyon da dikkati çekiyordu.

 

 

Entelektüel ve Moda Bir Arada: Christian Dior

 

Entelektüeliteye olan sıkı bağı, Dior’u bu sezon da derinlikli bir şovun ev sahibi haline getiriyor. İtalyan sanat eleştirmeni ve küratör Germano Celant'ın sene başındaki vefatı, Maria Grazia Chiuri’de kumaşlarla başlayan bir toplumsal dönüşüm arzusu başlatıyor. Celant’ın “Düşünmek için kes” sloganı, dili kesmenin yanısıra kumaş kesmeyi de anlatıyordu ve Chiuri bildiğini yaptı.

 

Bütün bu argümanlar, koleksiyona beyaz gömlekler, bol siluetler, tunik ve bağcıklarla yeni katmanlar kazandırdı. Sürpriz bir detay olarak Chiuri, hayranlık duyduğu Susan Sontag ve Virginia Woolf’un kişisel gardrobunu ele aldı ve böylece bol kabanlar 2021 Bahar-Yaz görünümleri arasında yerini almış oldu.

Bu yazıya ilk yorumu siz yazın.