Afrika’da kanat çırpan bir kelebeğin, Amerika'da nasıl fırtınalar yarattığını belki şu an anlayamasak da artık dünyanın herhangi bir yerinde o kelebeğin kozadan çıkışına şahit olma hazzını yaşayabiliyor olmak bir başka. Teknoloji çağının uzakları “yatak başı” eden projektörlüğüne minnettarız bu konuda. Ve artık bağımlısıyız da bu halin. Bir yerlerde bizi hiç ilgilendirmeyen insanların içten içe kınadığımız eğlencelerine düpedüz bakarken yakalıyoruz kendimizi. Bugün Met Gala, yarın Coachella ertesi ay Burning Man. 

Moda dünyasının Oscar töreni hükmündeki Met Gala her yıl yenilenen ilginç teması ve illa ki o temanın abartıyla uygulanmasıyla kendisine baktırıyor. Bu yıl da “Ben az önce ne izledim” sorusunu sorduracak cinsten tasarımlara ev sahipliği yaptı. Normalde “Temayı anlamamış bu” dediğimiz ünlüler bile bu yıl delirmişti. Ve bu etkinlikte ne kadar delirirsen de işte o kadar iyiydi. Bizim açımızdan bakıldığında ortalama bir Instagram kullanıcısı olarak okula giderken, çocuk sallarken, kitaba 2 dakika ara vermişken, ocaktaki soğan kavrulana kadar ya da lavabodayken karşımıza çıkan görüntüler sadece bunlar. Bakıp aşağı doğru hop kaydırırsın. Ama bazı hesaplar sağolsun, taşın içindeki heykeli değil de heykelin dışındaki benzerliği görmüş ve gece boyunca giyilen elbiselerin paralel evrendeki hallerini ortaya çıkarmış. Üstelik tasarımcıların bir kısmı sahiden de bu benzerliklerden ilham alırken kimisininki tamamen safi bir tesadüften ibaret. Yoksa damatlık demirbaşı otantik tıraş fırçasından ilham almayı ya da çırpılmış yumurtaya bakıp “Ben bunu ne giyerim” diye düşünmeyi hayal etmek oldukça zor olsa gerek. Fakat cami avizesi gibi gelmek yaratıcıydı kabul edelim.  

Kapak Görseli: Dan Cretu