IG Soruşturmalarında Bugün: Tarzınız Kopyalanırsa Ne Olur?

IG Soruşturmalarında Bugün: Tarzınız Kopyalanırsa Ne Olur?


daire.iki moda editörü Sevde Akhan geçtiğimiz günlerde Instagram üzerinden bir soru sordu: “Tarzınız, giydikleriniz biri tarafından kopyalandığında ne düşünüyorsunuz? Ne hissediyorsunuz?” diye.

Herkesin stilini oluştururken başvurduğu fakat kendi başına geldiğinde can sıkıcı bir hale dönen bu konu, büyük ilgi gördü. Nasıl görmesin? Avrupa’dan gelen kumaşların ince işçilikle bir terzi elinde kendi tasarımlarımıza dönüştüğü bir dünyada yaşamıyoruz en nihayetinde. AVM mabedinde haftada 2 rekat eda edilen alışveriş sekanslarının kucağında, kendi kimliğimizi yaratma peşindeyiz. Bolluk dönemlerinin orijinallik fetretine denk geldiği o çelişkili kesişim noktasının tam ortasında. Savaşta her şey mubah, evet. Peki ya böyle bir durumda modada?

Sorumuza kısa sürede gelen 300’ü aşkın cevap gösterdi ki bu konuda herkesin söyleyecek en az bir-iki çift sözü var. Kopyalayan da olsa kopyalanan da aşikar merkezinin (sosyal medya deriz genelde) bu hırçın şeffaflığında bir var olma mücadelesinden bahsediyoruz. Konu ciddi. Kazanan belirsiz.

Nihayetinde gördük ki bu konuda insanlar ortalama şu üç görüşe sahip: her kiminle olursa olsun asla giydiklerini ve tarzını paylaşmak istemeyenler, stilinin kopyalanmasından gurur duyanlar ve kimin kopyaladığına göre mevzi alanlar.

Safı belli bu 3 grubun dışında bir de bu konuya çok takılmayıp herkesin belirli hazır giyim markalarından alışveriş yaptığını ve böylece herkesin birbiri ile aynı giyindiğini söyleyen azınlık bir kesim var tabi. İçindeki realisti öldürmemiş diri tutan o son kale.

@baltaysee: “Hahah yorumlar komik ya hanımlar firmalar bile birbirinin aynını yaparken onlar bile birbirlerini kopyalarken ne bu özgüven canım, çıkın dışarı zaten her yerde aynı kıyafetler var.”

Gelen bu yorumun haksız olduğunu söylemek için yalan söylemeye azm ü cezm ü kastetmiş olmak gerekir. Zira tasarımcılar yoktan var etmeyi Yaradan’ın subuti sıfatlarına bırakıp, kaliteli bir karbon kâğıdı gibi çalışıyorlar kopyalama konusunda.

Şimdi gelelim stil paylaşımına karşı ve hızlı perakendenin insanları bir hamster oyuncağına bindirmesine gözlerini yumanlara. Verilen yemler ayrı da olsa herkesin kafesteki aynı dönme dolapta olduğu ve yalnızca verilenle doyduğu gerçeğine hani. Fakat bunu bir kenara bırakıp gelen yorumlara baktığımızda stilini paylaşmak istemeyenleri bu düşünceye sevk eden en önemli motivasyonun, harcanan emek olduğu ile karşılaşıyoruz.

@mesgaleten: “Bazen günlerce bazense haftalarca kafa yoruyorsun @birsevdeciğim. Kararsızlıklar yaşıyorsun belki de yüzlerce model arasından sana en yakışabilecek olanı seçmek için uğraşıyorsun. Mağaza mağaza geziyorsun icabında. Ne için? Ben örneğin üzerimde giydiğim parçanın bulunduğum şehirde tek ve özel olmasını istiyorum. Bir başkası benim gibi görünsün istemiyorum özellikle dış giyim konusunda. Herkes tarzıyla özel olmalı özel hissetmeli çünkü. Her neyse sonra birden pat! Nereden aldın hop! Aldı bitti kül oldu. Sonunda aldığın kıyafetten buz gibi soğursun. Sonuç benim için tam olarak böyle. Acı çok acı.”

Cahit Zarifoğlu’nu anmak gerek bu noktada: Ne çok acı var!

Emek dışında ise herkesin biricik görünme ve tekliği ile bilinme arzusu, insanları stil kopyacılığına karşı tahammülsüz hale getiren bir diğer faktör. Dar alanda kısa paslaşmalardan hoşlanmayıp şahsi oynamak isteyenler için. Çözümü ise şampiyonluğu getiren o gol için hem kaleci hem hakem hem forvet hem defans aynı zamanda da ağzı bozuk bir taraftar olma imkansızlığında saklı gibi.

@htc.sjs: “Gerçekten tebrik ederim bu soru için. Çünkü inanılmaz derecede midemi bulandırıyor bu takım insanlar. Neden mi? Abi çünkü o tarz bana ait, yani tamam hepimiz çevreden, moda olan şeylerden yok eskilerden yok yenilerden idollerden vs vs ilham alıyoruz bir parça ama herkes sonra bu parçalarını kendine göre bir araya getirip kendine has bir şeyler ortaya çıkarıyor değil mi? Yani öyle yapması gerekiyor aslında? Delirtmeyin lan beni. Her gün aynı kombini yapsam her gün bön bön bakarak en sonunda ne yaptıysam aynısını deneme çabaları. Olmuyor hacılar bacılar gacılar olmuyor. Alışmadık ..tte don durmaz demişler çok af edersiniz. Benden söylemesi. Taklitler aslını yaşatır. Ben bana öyle yakışıyor diye böyle takılıyorum. Sen bi kendi cüssene kendi fiziğine ve en önemlisi de kendi karakterine bak, abi yoksa karaktersiz misin?”

Bu duruma kısa kesilmiş bir Aydın abası şeklinde cevap verenlerse “Sanki bir eşyam çalınmış gibi.”, “Kanım çekiliyor kanım, hiç sevmem”, “Nefret ediyorum”, “Allah’ın belaları”, “Yan sanayim gibi”, “Çok uyuz oluyorum”, “Replikalandığımı düşünüyorum”, “Nixe gibi bir şey oluyor zaten öylesine çakma öylesine komik” şeklinde ifade ettiler duygularını.

Tabi bir de madalyonun diğer tarafı var: bu durum ile gurur duyanlar. Hadi itiraf edelim sıkış tıkış bir metroda yanınızdaki kadının ayakkabınıza baktığını görseniz, rahatsızlık mı duyarsınız, gurur mu? Bu bir soğuk savaştır. Kazanan ise “Ayakkabınız çok hoşmuş güle güle kullanın” sözünü duyan değil ayakkabısı kopyalanandır. Hani Einstein’ın kamyon arkası olmuş o meşhur sözü, hatırladınız mı?

@ayyucepekerr: “Ne yalan söyleyeyim ben kendimi bir şey sanıyorum.” yorumu, en samimi cevaplardan.

“Ay ben çok seviniyom”, “Örnek alınmak güzel”, “Hoşuma gidiyor demek ki beğeniliyorum diyorum.” yorumları ise kazandığı zaferi ilan etmekte bir sakınca görmeyenlerin ağzından. Bu sözler, sonrasında dikilenlere aldırmaksızın zirvedeki ilk bayrak olma hazzıyla alakalı. Bir de o zirveye ulaşma azmi var ki o da niyetin aşikarıyla içten bir takdiri hak ediyor.

@ayseesragn: “Kopyalanacak bir tarzım olsun diye yırtınıyorum valla daha göremedim bir şeyler.”

Ve son olarak tarzının kopyalanması konusunda kişiye özel muamele yapan ciddi bir çoğunluktan bahsedelim. Yorumlar, bu kişilerin sevdikleriyle benzer gözükmekten rahatsız olmadıklarını fakat hoşlanmadıkları kişilere karşı Türkiye’yi öteleyen bir Avrupa gibi olduklarını ortaya koyuyor.

@seymaauguz: “Sevdiğim biriyse mutlu oluyorum yaa evet onu ben giydirdim diye ama sevmediğim biri bana özenmişse bakışlarımla dövüyorum.”

Unutmadan bir de şu var:

@heyybaby2354: “Beğendiğini söylemeyip sinsice süzüp gidip farklı rengini almaları yılanlığııı”

Evlerden ırak…

 

 

 

 

 

 

 

Bu yazıya ilk yorumu siz yazın.