gif deneme

gif deneme


KİM 10,000 TL KAZANMAK İSTER?

Merve KARA

Bahis reklamını bol tutmuş bir siteye ilk girdiğiniz anda ısrarla karşınıza çıkabilecek bir sorudur bu: Kim günde falanca lira kazanmak ister? Yanıp sönen yazının altında ölümsüz bir mutluluk bulmuşçasına gülümseyen yüzün baştan çıkarıcı sorusuna buyurun.

 

GIF Link: https://gph.is/2BVYpEz

Cevap veriyorum: hepimiz. Rasyonel bir insan için mevcut varlığa ek, çabasız bir gelir vaadinden daha cezbedici olan şey, bu vaadin gerçeğe dönüşme ihtimalidir muhtemelen. Ancak yine rasyonel bir insan için bu tekliflerin en kaba haliyle bir umut-para takası olduğu ise gün gibi ortada. Bu nedenle kısa bir iç çekişle geçiştirilen bu durum, yine de boğaza takılan bir kılçık gibi kalır olduğu yerde. Peki, neden bir refah masalı olabilecekken sevimsiz bir fıkra gibi kursakta kalıyor bu son? Oysa yanıt açık: sıfırdan bir varlık büyüklüğüne sahip olmak için çalışarak kazanmak; o varlığı çalışmaksızın çoğaltmanın yolu ise yatırım yapmak. Burada aradığımız kelime: “yatırım yapmak”.

PARA BİRİKTİRDİN...

Amerikalı finans spekülatörü George Soros’a göre “Yatırım yapmak eğlenceliyse ya da zevk alıyorsanız, muhtemelen para kazanmıyorsunuzdur. İyi yatırım sıkıcıdır.” Evet, içerisinde kaybetme riski olmadığı sürece maaş alırcasına kar etmek, yatırımın ruhuna aykırı bir durum. Özellikle İslami finansta ribanın haram olması ile ortaya çıkan karın garanti edilememesi; teoride, ana sütü gibi katıksız bir yatırım iştahına sebep olmalıdır. Fakat gariptir ki muhafazakâr yatırımcıların önemli bir kısmı alt yapısı mal ticaretine dayanan bu yatırım türlerinden mümkün olduğunca kaçmaktadır. Bunun neticesinde de girişim sermayesi yatırım fonu, bireysel emeklilik, sukuk, hisse senedi gibi araçlar tövbe estağfurullah sınırları içerisinde sıkışıp kalmaktadır.

 

GIF: https://gph.is/2Je0Gh9

 

...FAKAT ONUNLA NE YAPACAĞINI BİLMİYORSUN...

Peki genel olarak faiz hassasiyetine sahip bir yatırımcı parasını nasıl değerlendiriyor? Kâr payı elde etmek maksadıyla bir katılım bankasına peyderpey yatırdığı parasını, belli bir süre çekmeyerek banka aracılığıyla ticaret yapan firmaların mal alımlarında kullanılmasına razı oluyor. Böylece hesabında 3 ay ya da 1 yıl sonra kâr payı olarak gördüğü getirinin, kendi parasını verdiği tacirin karı olduğundan bihaber “Elhamdülillah, akıyor” diyor. Tacirin riskini tatmadan, kaybetme ihtimalini de sözde göze alıp, özde asla söz konusu yapmayarak yatırım yapıyor. Oldukça sistematik.

Kâr payı yatırımından daha da temkinli olan bir diğer yatırım şekli de var ki, atalar dininin finansal yansıması gibidir. Ki o da gayrimenkul almak. Gayri-menkul, yani Arapça olumsuzluk eki ‘gayrinin’, ‘nakilden’ türeyen ‘menkule’ taşınmazlık anlamı katması durumu. Para kazanılmaya başlanması ile ideal koltuğuna yerleşen bir hayal: önce ev, sonra dükkân, daha sonra başka ev/ler alarak; bir zaman sonra buraların kiraları ile ihya olmak. Aristo’nun “İnsan rasyonel bir hayvandır” sözüne “İnsan ne zaman akla uygun davranması gerekse kendini kaybeden rasyonel bir hayvandır.” şeklinde ek yapan Oscar Wilde’ı haklı çıkaran durumlar da işte tam olarak bu noktada başlıyor. Yani gayrimenkul alabilecek yeterlilikte nakde sahip olan bir kişinin bunu gerçekleştirmesi, doğaldır. İlginç olan ise gayrimenkul almaya finansal olarak muktedir olmayan birinin, yatırım maksadıyla bir bankadan ömrünün belki de 5’te 1 süresince taksit ödemeye rıza göstermesidir. Üstelik malın bugünkü ederinin neredeyse 2 katı miktarınca ödeme yapmayı göze alarak.

via GIPHY

 

 

GIF: https://gph.is/2RmwfIP

“Onu yapmak riskli değil, bunu yapmak makul değil; zar zor birikti para, ne yapalım?” diye çıkışsa biri bu safhada, oldukça haklı çıkar. Fakat bir kişinin haklı olması, genel prensip içerisinde münasip bir noktada olduğu anlamına gelmiyor çoğu zaman. Zira öyle olsaydı haksızların terakkisini görüyor olmazdık. O halde hem haklı hem de kazanan tarafta olmak için Sandviç Kontu’ndaki* risk iştahına, Hz Ömer’deki adalet anlayışına sahip olmak gerekiyor bazen.

İslami prensipler dahilinde alternatif bir yatırım şekli olarak Girişim Sermayesi Yatırım Fonları (GSYF), İslami finansa ilişkin tanımlamaların pratiğe dökülmüş hali gibidir. Bir yatırım şirketi çatısında bir araya gelen yatırımcıların ticari bir gayeye ulaşmak için bir fon oluşturması ve o ticari girişimin kar elde etmeye başlaması ile herkesin yatırdığı tutar nisabınca getirisini alması sürecidir, basitçe. Bu durumda bireysel olarak yatırım yapacak büyüklükte para sahibi olmamak ya da ne iş kuracağını bilememek gibi taşlar sistem tarafından kazanç yolundan kaldırılmaktadır. Bürokratik düzenleme ve denetleme elinin de (SPK) bu yatırım üzerinde korunaklıca yer alması; bu seçeneği denemeye değer kılmaktadır.

Bir diğer alternatif ve ismi bile bazı kişiler için kestirilip atılmaya layık yatırım seçeneği ise borsadır. Şirket hisselerinin halka arzı ile sabah kahvaltıda yediğiniz peynirin üreticisi olan firmaya öğlen ortak olabiliyorsunuz böylece. Tabi 0,0005 oranla belki de ama, olsun. Bir ortaklık söz konusu. Borsa yatırımında faiz hassasiyetinin sınırlarını belirlemek ve yatırımcılara kolaylık sağlamak adına Katılım Endeksi altında 50 adet şirket hissesi belirlenir. Bu seçimdeki kriterler, şirketlerin faaliyet gösterdikleri sektör ve şirket finansallarına dahil olan faiz miktarlarıdır. Seçilen hisseler konusunda mutmain olduktan sonra Kamuyu Aydınlatma Platformu (KAP) üzerinde beyan edilen raporları inceleyerek gelecek vaat ettiğini düşündüğünüz bir şirkete “Ortak olayım, bu iş ileride büyür ben de payımı alayım” demek mümkün. Riskli ve yeni bir yatırım şekli.

Belirtmekte fayda var ki, borsalar spekülasyona açık piyasalardır. Fiyat hareketliliği ve yatırımcıların al-sat kararları piyasayı doğrudan etkilemektedir. Fakat yapılan araştırmalara göre borsa yatırımcılarının yaşadıkları zararların ana sebebi ne spekülatif fiyat hareketliliği ne de yapısal hatalardır. Buradaki tehlike, yatırımcıların kendilerine duydukları aşırı güvenden kaynaklanan sık alım satım kararlarıdır. İşlem hacmi olarak nitelendirilen bu durum, kendine aşırı güvenen insanların ‘iyi biliyoruz yanılsaması’ ile en ufak fiyat hareketliliklerinde manevra yapılmasına neden olmaktadır. Ama bilin bakalım bu durum kadınların hangi öz-bastırılmışlıklarının bir neticesi olarak onlar için avantaj haline gelmektedir?

 

GIF: https://gph.is/1U2HD9F

Borsa İstanbul’da işlem yapan 20,000 yatırımcı üzerinde yapılan bir araştırmaya göre kadınların finansal performansı erkeklerden daha yüksek gözükmektedir. Bunun sebebi ise erkeklerin yatırım konusunda kendilerine daha fazla güvenerek sık alım-satım yapmaları; kadınlarınsa kendilerini bu konuda yetersiz görerek yeni yatırım kararları alma konusunda çekingen olmalarıdır. Böylece günlük fiyat kayıplarından etkilenmeyen kadınlar, psikolojinin finansa attığı pasın gol sevincini yaşamaktadır.

Yatırım alternatifleri konusunda seçenekler bu 2 öneri ile sınırlı kalamayacak kadar kapsamlı esasında. Fakat insanı tutsak eden alışkanlıklar ve inanışların tesiri altında yeni şeyler denemek de bir o kadar zor. Amerikalı milyarder Warren Buffet bu konuda “İnsanoğlunun en iyi yapabildiği şey, yeni bir şey öğrendiğinde o bilgiyi eski yargılarını doğrulayacak şekilde yorumlamasıdır.” diyor. Belki de bu varsayımın karşısında durarak alınacak yeni kararlar, yapılan en iyi şeyin ezbere name eklemek değil yeni bir sayfaya başlamak arzusunu doğurur derinlerde.

*Sandviç Kontu: Sandviç, kumara oldukça düşkün İngiliz Amiral 4. Sandwich Kontu John Montagu tarafından icat edilmiştir. Kumar oynamaktaki hırsı onu o kadar tutsak etmiştir ki Montagu yemek yemek için bile masadan kalkmak istemez. Et yerken iskambil kağıtları kirlenmesin diye etini 2 erkek arasına koyduran bu kumarbaz amiral aynı zamanda Sandwich Adaları’nın da sahibidir.

Bu yazıya ilk yorumu siz yazın.