Yıkıldık, tükendik; yorgunuz ve ağrılar… Hadi artık neşelenelim derken mutasyonlu virüsler, zelzeleler, felaketler… Ne çektik be demek istiyorum. Kopacaksa da kopsun kıyamet ama önce biraz müzik dinleyelim. Margot Tenenbaum kederlenince önce sigarasını aldı sonra bu listeyi açtı; Firdevs hanım, insanlar mücevherlerini konuşmayınca eleminden bu listeye tutundu diyebilirim ama kanıtlayamam. Hatta bilselerdi, Titanik batarken orkestra bu şarkıları çalardı. (Kabul edelim, o tahta parçasına ikisi birden sığardı.)
Bir mutluluk oyununu kaybetmişiz gibi bir his yerleşti adeta hayatlarımıza. Tam karpuzun mevsimini denk getirip kabuğundan gemimizi yapmışız da, suya koyar koymaz alabora olmuş misali tertemiz darmaduman olduk. Zaten üzgündük, üzgün kaldık hepten. Böyle anlarda, artık iyice kapalı kutular haline gelen evlerimizin camlarından uzaklara bakıp “yakınlarımızı” düşündük. Keder mahallinde ilk teşhis edilenler halini aldık. Yeri geldi ahkâmlar kestik fakat yemeye fırsat olmadı. Bir yandan kazıklar yendi afiyetle. Alıp başımıza da gidemedik. “Groundhog Day”imizin içinde hapsolduk. Bize bunu edenlerin Nelflix’i kapansın, üstüne Mubi’si de bloke olsun.
Velhasıl biz ne yapalım? Gidip kuyulara mı bağıralım yoksa amok koşusuna mı çıkalım? Çaresi yok, büsbütün acısı çekilecek bunların. Özetle, “la douleur exquise” çekilecek. Birebir çevirisiyle, zarif veya mükemmel acı diyebiliriz buna. (Mr. Big sağ olsun Carrie Bradshaw iyi bilir bunu.) Acımızı lavaşlara saracağız, meditasyonları yogalara katacağız lakin çekeceğiz bu zarif acıyı. Çılgın Bediş’in finalini atlatmış, Yeditepe İstanbul dizisiyle büyümüş nesle bu acılar işlemez. Karpuz kabuğundan gemilerimizi yaparken, nasıl ki 90’lar Türkçe pop dinleyerek coştuk; şimdi de gemilerimiz bir bir batarken de şarkılarımızı açacağız mecbur. Kıymetli acımızı çekerken derbeder etmeyecek ama Çelik’in kliplerine de benzemeyecek bir listeye hazır olun.
UYARI: İlk girişte bir soğuk olacak hatta sonra yağmur çiseleyecek. Bu da yetmeyecek bir boşluk olacak ama sonrası iyi.
10 yorum
Ne guzel ve samimi bir anlatım 👍🌟
Çok güzel ifade etmişsin İremcim
Gunumuz gencliginin duygularini cok iyi ozetleyen bir yazi. Tesekkurler Irem Turhan
Turkiye gencliginin duygularini cok guzel ozetleyen bir yazi.
Yine eve kapandığımız bulutlu bir pazar günü keyifle okudum yazıyı.Hislerimi çok güzel aktarmış.Yüreğine sağlık.Elinden kalem düşmesin🍀
Hislerimiz ne de güzel bir üslupla anlatılmış, hem düşündürüp hem güldürürken ...
Ne kadar doğru tespit ve gözlemleriniz ile özgün yazmışsınız. Yine evde olduğumuz bu pazar günü keyif ve umut verdi sıcacık yazınız.. sevgiler
Satır satır düğümlendim,canım İrem kalemine sağlık...
Önce başlık ilgimi çekti. ''Karpuz Kabuğundan gemiler batarken'' ,sonra içeriginde gezerken, yazarın anlatıklarına yelken açtım. Bir gecenin yanlızlığında duygulara tercüman , yanlızlığıma dost oldu. Sonra müziklerin içine daldırdı. Müziklerle yaşamım aktı gözlerimin önünden. Yazarın kalemine sağlık. En kısa zamanda yeni yazıları ile bulusma ümidiyle
Ben gençlikten yana hep umutluydum, güzel şaiir Ahmet Arif’in de dediği gibi “oğullarım kızlarım var gelecekte” umuda devam. Sen bunun en güzel örneğinden birisin. Yolun açık Kalemin daim olsun, İrem Turhan✨