Geri dönüp baktığımızda bu çağı muhtemelen utanç çağı olarak adlandıracağız. Yani biz şu anda yaşayanlar değil de insanlık. Tabi bu varsayım dünyanın daha iyiye gideceği, insanlığın kapitalizme alternatif bir ekonomik modelle bir arada yaşamanın formülünü bulacağı inancına dayanıyor. Yoksa daha büyük utançlar bile mümkün gelişen teknolojiyle. Bu umuda tutunmamızı sağlayan şeylerden birisi genç aktivistler. Dünyayı değiştirme fikrini omuzlayan, sesini duyurmaktan sonuçlarına rağmen vazgeçmeyen, heyecanını ve hevesini yitirmeden savaşan gençler var. İklim aktivisti genç kız Greta Thunberg'le gündeme gelen bu genç aktivistler konusu aslında içinde kendinden menkul sorular barındırıyor. Gençlerin belli grupların sömürüsüne açık olması en başta gelen sorulardan birisi. Bir diğeri de medyanın eline düşen her kavramın içinin boşaltılması, konunun bağlamından koparılıp tek bir kişi etrafında dönmesi. Birleşmiş Milletler’in açılış konuşmasına takıldık kızcağızın, artık kimse 10 yıl içinde bizi bekleyen iklime dayalı yıkımlardan bahsetmiyor bile. Bu yüzden, dünyayı değiştirme gücüne inanan, yaşadıklarını, yüklediği enerjiyi kendine acımaya değil başkalarına yardım etmek için kullanan bu süper kahraman aktivistleri daha iyi tanıyalım dedik.
Ahed Tamimi
Ahed Tamimi dünyaca ünlü bir ikon haline geldiğinde daha 16 yaşındaydı. İsrail hapishanelerinde sekiz ay yattı, sebebi de iki israil askerine attığı o ikonik tokat. Kameralardan bile yansıyan dik bakışı, haklı öfkesi ve “Bunu bana yapamazsınız” çığlığı hepimize ulaştı. Tamimi’nin yaşadıkları o yaşta her genç kızı ya bu kadar öfkelendirecek ya da travmatize edecek türden. 15 yaşındaki sevgili kuzeni Trump’ın Küdus’u başkent yapma kararının protesto edildiği bir meydanda başından vuruldu. Uzun süren tedavi sürecinin ardından askerler kuzenini tutuklamaya geldi ve annesinin çektiği videoda Ahed kuzenini tam teçhizatlı, silahlı iki askerden korumaya çalışıyordu. Aslında onu dünyaca ünlü bir aktivist ve Filistin davasının yüzlerinden birisi haline getiren şey kendisine ve gücünü duyduğu bu inanç. Sonuçta kendisi, annesi ve babası tutuklandı. Ama aklımızda anne babasının arasında otururken yaptığı o güzel basın açıklaması kaldı. “Sınırlara inanmıyorum. Hepimiz eşitiz ve bir gün özgürce bir arada yaşamanın yolunu bulacağız!”.
Emma Gonzales
2018 Şubatında Florida’nın sakin bir lisesinde bir adam 17 kişiyi öldürdü. Orada yaşayan gençler için durum o kadar travmatikti ki devlet bölgeye özel psikologlar gönderdi ve olay medyada günlerce konuşuldu. Sakin hayatları bir anda 17 arkadaşlarının öldürülmesi, onlarcasının yaralanması ve tesadüfen hayatta kalmalarıyla tamamen değişmişti. Ve aralarından birisi bu durumu kişisel silahlanma kontrolüne ilişkin büyük bir harekete dönüştürdü; Emma Gonzales. Never Again MSD adını verdiği grup Amerika’da bireysel silahlanmanın daha sert yasalarla kontrol edilmesi ve tehlike gruplarının daha iyi belirlenmesi yönünde çalışmalar yapıyor.
Malala Yousafzai
Malala 11 yaşındayken Taliban yönetiminde yaşamanın nasıl olduğuna dair detaylı bir günlük tuttu. Ve günlüğün yayılması o kadar hızlı oldu ki aylar içine BBC’ye genç kızların eğitime ulaşmasının önemi ve Afganistan’daki imkansızlığı konusunda röportaj veriyordu. Üç yıl sonra Yousafzai’nin hayatı tamamen değişti. Okula giderken bir keskin nişancı tarafından başından vuruldu. Sebebini kestirmek güç değil. Aylarca kaldığı hastaneden çıktığında Malala Yousafzai’nin öncekinden sayıca çok daha fazla destekçisi vardı. 2014’de Time dergisinin kapağında yer aldı ve aynı yıl Nobel Barış Ödülü alan en genç insan oldu. Ödülü kabul konuşmasında hepimizin içine düştüğü acıma tuzağına vurgu yapıyordu: "Çocuklara acımayın, onlar için bir şey yapın. "
Bana Alabed
2018 Oscar Ödül Töreninde herkesin aklına kazınan bir olay yaşandı. Common ve Adra Day Oscar adayı olan “Stand Up For Something” adlı şarkılarını bir grup aktivistle birlikte söylediler. Aralarında o zaman 8 yaşında olan Bana Alabed de vardı, Suriye’de yaşadığı kabusu Twitter hesabından büyük bir içtenlikle anlatan küçük kız... Halep’de yaşadıkları kuşatma, hava saldırıları ve açlık küçük bir çocuğun gözünden dünyaya anlatılıyordu. Ailesiyle Türkiye’ye kaçmayı başaran Bana Alabed "Sevgili Dünya: Suriyeli Bir Kızın Savaş Hikayesi ve Barış Arzusu" isimli bir kitap yazdı ki henüz Türkçe’ye çevirilmiş değil. Bana’nın çocuksu masumiyeti, olayları anlatırken ne kadar etkilendiğine dair verdiği yoğun duygu bugün Suriyeliler konusunda iyi kötü fikri olan her yetişkinin görmesi gereken bir şey.
Rachel Corrie
İsraillilerin Filistinlilerin evlerini yıkmalarına direnmek için buldozerlerin önüne dikilen heykelvari genç kızı asla unutamayız. Rachel tarihe İsrail buldozerleriyle ezilen Amerikalı kadın olarak geçti. Henüz 23 yaşındaydı, yaşıtlarının genelde seçmedikleri bir şekilde yazını Filistinlilere yardım etmeye adamıştı. ISM gönüllüsü olan aktivist Gazze’de İkinci İntifada sırasında hayatını kaybetti ve İsrail hükümeti suçlamaları kabul etmeyerek dava açılmasına engel oldu.
