Battula Nedir? Geleneksel Basra Peçesidir

Battula Nedir? Geleneksel Basra Peçesidir


Bugünlerde maskeler hepimizin hayatına girdi. Biz kendimizi dünya olarak görünmez bir virüsten korumak için, bu tıbbi maskelerin arkasında konuşlandırdık, peki bir yerlerde farklı sebeplerle maske takanlar var mı?

 

Pandemi öncesine gidince, zihnimde maskeyle özdeşleşen manzara, yaşı ilerlemiş Basralı bir kadının eski çarşıda gezinirken göz göze gelmemize engel olmayan ama yüzünü de tam belli etmeyen battulasını takarkenki hali.

 

Battula, Arapça yazılışıyla البطولة, Basra’nın iki kıyısındaki kadınların kullandığı geleneksel bir maske. Basra’nın iki kıyısı diyorum, çünkü körfezin batı kıyısını oluşturan Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, Umman ve Bahreyn’de ve Doğu kıyısında, İran ve Belucistan’da yaygın bir gelenek.

 

Bu maskelerin, Basra kıyılarına 18. yüzyılın sonlarında, Hindistan’ın Gucarat eyaletinden geldiği söyleniyor. Körfez kültürü, hareketli kıyılara sahip olması ve Batı-Doğu arasındaki ticaret ağlarının ortasında yer alması nedeniyle tarih boyunca pek çok kültürden etkilenmiş. Hindistan bunların başında geliyor diyebiliriz. Körfezde kadınların ev giysileri, sütlü -baharatlı çaylar, yemekler, Hindistan-Körfez arası evlilikler, iki kültür arasında yaşanan etkileşime örnek gösterilebilir.

 

 

Peçe mi Maske mi? 

Maskeler de bu doğrultuda, Hint kültürünün etkisinin görüldüğü ama günümüzde Körfez’e mal olmuş bir kültürel miras örneği. Körfez ülkelerinde tesettür biçimlerini ele alan kaynaklar, bu maskeleri peçenin yerel bir versiyonu olarak yorumlasalar da dini etkilerden çok kültürel ve coğrafi nedenlerle kullanıldığını söyleyebiliriz. Örneğin, Katar’ın eski resimlerine baktığınızda, yüzünde bu peçe olduğu halde, kalabalık içinde çocuk emziren kadınlar göze çarpar. Kültür içinde, kadınlara manevra alanı açan bir kalkan maske.

 

Maskeli bir kadın eski çarşıda gezerken, rahatlıkla pazarlık yapar, kahve içer, yemek yer ve satış yapar. Ailelerin ve soy isimlerin çok ön planda olduğu bu toplumlarda, maske kadınlara bir görünmezlik imkânı verir. Maske olmadan nargile içmeye utanacak bir kadın, erkeklerin de içinden geçebildiği bir çarşıda maskesi ile satış yapıp, nargile içebiliyor. Günümüzde, geçmişteki kadar yaygın kullanılmasa da bu unsurların hala geçerli olduğunu söylemek yanlış olmaz.

 

Aslında kültürel bir unsur olsa da kadınların maskeyi Basra’nın Portekiz işgaline uğradığı yıllarda kendilerini işgalci askerlere göstermemek için kullandığını söyleyenler de var. İran’ın Bender Abbas limanı yakınlarında yer alan Kesm adası kadınları, adanın sürekli işgale uğrama ihtimaline karşın bu maskeleri ile sert bir görünüş sahibi olacakları ve maskeliyken asker gibi gözükecekleri için kullanmışlar.

 

 

Mevsim Şartlarının Belirlediği Bazı Şeyler 

Bir diğer unsur da iklim. Basra'nın çok sıcak bir yer olduğunu hatırlayalım. Kışın, ılık bir bahar havası hakimken, Nisan ve Eylül ayları arasında bunaltıcı sıcaklar ve yakıcı güneş etkisini hiç kaybetmiyor. Yaz aylarında klimayla soğutulmuş arabadan inip, süpermarkete yürürken bile, sıcaktan zor nefes alıyor insan. Yüzüme çarpan güneşe karşın, güneş gözlüğünün etkisiz kaldığı anlarda, bir bedevi kadın gibi rastgele ince abaya bir şalla yüzümü kapatıp altında nefes aldığımı hatırlıyorum. İşte maskeler de tam olarak bu yüzden, önce iklimle ilişkilendirilmişler. Metalik altın renklerini barındıran bu maskeler, güneşi yansıtıyor. Kadınlar maske takıp, gözlerine de siyah sürmeler çekerek, güneşin altında yürümenin ve gözlerini açabilmenin bir yolunu buluyorlar. Bu yakıcı güneşe bir de kum fırtınalarını ve çölün o kuru ve cildi yıpratan havasını eklerseniz, bu yumuşak deri maskelerin koruyucu etkisini tahmin edebilirsiniz.

 

Basra toplumunda şehirli ve bedevi olarak iki temel ayrım yapabiliriz. Tabii ki bunları konuşmanın çok uzun yolları var fakat basitçe sunu söyleyebiliriz ki, maskeler ağırlıklı olarak, geleneğe bağlılıklarıyla bilinen ve kadınları daha tutucu kalıplar içinde yaşayan bedevi ailelerin kullandığı bir kültürel unsur.

 

Evli kadınlar mı takıyor, bekarlar mı? Bu durum aileden aileye değişiyor. Günümüzde eskisi kadar yaygın kullanılmayan bu maskeleri, genelde yaşı ilerlemiş kadınlar takıyor. Ama önceki dönemlerde, evlilik yaşı gelmiş genç kızlar takmaya başlarmış, bir tür olgunluğa erdiklerinin simgesi olarak. Aynı şekilde, maskeyi hala daha yaygın kullanan aileler de nişanlanan kızlar artık ağızlarını kapatacak kadar uzun olan versiyonuna geçiş yapıyorlar. Bu yüzden, maskeler tek tip değil, yüzü tamamen kapatanlar, sadece burnu kapatanlar, ağzı kapatanlar; metalik deriler, altın kaplamalı deriler; kumaşlar ve daha nice örnek yerel çarşılarda var. Yerel bir kadın, bir diğerinin maskesinden ailesini, sosyal statüsünü, mezhebini, ortalama yaşını, belki evli olup olmadığını anlayabilir.

 

Gençlerin büyükleri kadar hürmet göstermediği bu gelenek, yerini kapalı alanda bile gözlerden çıkarılmayan dev Gucci güneş gözlüklerine mi bıraktı? Körfezli gençler arasında biraz vakit geçirince akla gelen soru bu. Fakat biraz önyargılı ve kötümser bir yorum. Her ne kadar eskisi kadar rağbet görmese de sanatçıların ve kültürel mirası korumayı hedef almış derneklerin, devlet kurumlarının, Battula’yı kısa filmlerle, sergilerle ve heykellerle görünür kıldığını söyleyebiliriz. Yolunuz bir gün Basra’ya düşerse, hangi şehre giderseniz gidin, eski çarşının yolunu tutup, kadınlar pazarından güzel işlemeli ya da deri bir Battula almayı unutmayın.

 

 

1 yorum

Yorum Yaz