Ürünler Sepete Eklendi. Daha Fazla Ürüne Göz At

Ürünler Sepete Eklendi. Daha Fazla Ürüne Göz At


Koronavirüs hayatımıza girdiğinden beri değişmeyen alışkanlıklar hakkında konuşmaya başlasak zorlanabiliriz. Hayatlarımızın herhangi bir alanında değişen şartlara uyum sağlamak için yeni kazanılan alışkanlıklar ile hayata devam etmek, yeni normallerin bile eskimesi gibi bir sürecin içinde hayatın çarkları düşe kalka dönmeye devam ediyor. Tüketici ve üreticinin beraber değişip geliştiği bu süreçte çoğu sektörün kendini güvensiz hissettiği halde tasarrufa gitmekle atılım yapmak arasında bir süre gözlem yaptı. Dijitalleşerek uygulama ve e-ticaret atılımı yapan ya da halihazırdaki alt yapılarını geliştiren firmalar, tüketicilerin online platformlarda geçirdiği sürenin artırmasıyla süreci kara çevirdiler.

 

Belirsizliğin ve gelecek kaygısının hızlıca arttığı pandemi aylarında, insanlara çok da tanıdık gelmeyen bu süreçle baş etme şekillerini gözlemlememize halden daha neden oluyor. Salgının 1. yılını henüz doldurmuşken ortaya çıkan veriler bu durumu açıkça gösteriyor. Özellikle salgının ilk aylarında gıda, sağlık, spor ve eğlence için yapılan online alışverişler daha sonra yerini mobilya, bahçe malzemeleri ve teknolojik aletlere bıraktı. Evden çalışma hayatı rutinleştikçe dekorasyon ve mobilya kategorilerinde harcamalar artarken, yaşam alanlarında değişim emlakçılık sektöründe fiyat dalgalanmalarına bile neden oldu. Ege’nin tadını uzun dönem kiralık evlerde çıkaran beyaz yakalı sayısı ise azımsanmayacak kadar çok.  

 

Related Digital’in açıkladığı verilere göre, pandemi öncesinde çalışma masası ve sandalye satışları %53 arttı. Aynı döneme kıyasla dekorasyon ve mobilya kategorilerinde online satışta %47’lik bir artış yaşandı. Mesafelerin ve bireyselliğin ön planda olduğu pandemi usulü tatil anlayışında ise geçen yaza göre kamp sandalyesi satışı %82, bahçe şezlonglarında %51 artış gözlemlendi. Yaşam şartlarında köklü değişimlere neden olan pandemi süreci, salgının başındaki tedirginliğin ve belirsizliğin yerini yeni yaşam modelleri arayışına evrilen yaşam harcamalarını gözler önüne seriyor. Veriler bize sadece alışveriş yapma alışkanlığının değil saatlerin bile değiştiğini sunuyor. E ticarette en çok sipariş verilen gün, Pazar 16:00- 17:00 iken pandemiyle birlikte Perşembe günü 21:00-22:00 saatlerine dönüşüyor.

 

Dünya çapında 5 yıl içinde yaşanması beklenen dijital devrim korona yüzünden (sayesinde?) yarım yılda yaşanmış ve hızlıca ivme artarak devam ediyor. Çoğu yazılım firması, birçok şirketi e-ticaret platformlarına taşımaya devam ederken, uygulama rekabeti de tüm hızıyla sürüyor. Tek tuşla evimize aklımıza gelebilecek herhangi bir ürünü temassız teslimat ile 20 dakika içinde alabilecek olmamız, pandemi döneminde keşfedilen ulaşılabilirlik ve temassızlık eski normal günlere döndüğümüzde de devam edecek gibi duruyor. Uzun vadede yapılan her proje ve uygulama pandeminin kısa bir zamanda aramızdan ayrılmayacağını gözeterek geliştirilmeye devam ediyor.

 

Hızlıca değişen insan ve beraberinde yeni kazanılan alışkanlıklar ile yeni normalin anormal değil normal olarak görülmeye başladığı bir dönem izlenimi veriyor. Dört duvar arasında insanın öğrendikleri tüm dünya ona serbestken öğrendiklerinden daha fazla gibi duruyor.

 

Değişen alışkanlıklarımız daha fazla online alışveriş yatırımını da beraberinde getirdi. Daha önce internetten almayı düşünmediğimiz pırasayı ya da lavabo açacağını tek bir uygulmayala sipariş edebiliyoruz. Üstelik çok hızlı şekilde kapımızdalar. Önümüzdeki süreçte daha neler deneyimleyeceğimiz ise merak konusu. Mağazadan alışveriş bitecek mi, karpuza vurup kelek olup olmadığını anlayanlar artık caka satamayacak mı, peki en önemlisi kuryelere ne olacak?

 

 

Bu yazıya ilk yorumu siz yazın.