Mülteci Çocuklar İçin Ne Yapabiliriz?

Mülteci Çocuklar İçin Ne Yapabiliriz?


 

Bu uzunca bir süre ülkemizin asla eskimeyen gizli gündemi olacak. Savaşın altı yılı içinde Türkiye’ye sığınan bir milyonun üzerindeki Suriyeli mültecinin yanı sıra misafirperverlik ettiğimiz Türkistanlı, Afgan ve diğer milletlerden mülteciler var. Bunların birçoğu artık buradalar; çocukları burada doğdu ve bir hayat kurdular. Savaşın yıkıcı travmasının ardından buraya sığınan insanların birçoğu uzunca bir süreyi mülteci kamplarında geçirmek zorunda kaldılar. Dolayısıyla çocukların dil başta olmak üzere eğitim ve sağlık hizmetlerine ulaşma, hatta beslenme geriliği gibi sorunları var. Savaştan; evlerine, şehirlerine yağan bombalardan ve Işid gibi onlarca köktenci çeteden kaçan insanların dilini bilmedikleri yabancı topraklarda neler yaşıyor olabileceklerini kestirmek zor değil aslında. Öte yandan, acıma duygusuyla hareket etmek de pek ahlaklı olmayabiliyor. Bu, ev sahibi olarak bizi üstün konuma, mültecileri de muhtaç duruma düşürüyor. Neden? Bireysel seçimlerimiz gibi sorumlu muyuz doğduğumuz topraklardan? Sonuçta “müminler ancak kardeştir” ve biz kardeşlerimizden en hafif ifadesiyle sorumluyuz. Sorumluğumuzu yerine getirmek için neler yapabiliriz, bu yazıda birlikte düşünelim istedik. Yaptığınız küçük-büyük girişimlerinizi, duyduğunuz bildiğiniz bütün yardımlaşma dernek ve vakıflarını bizimle paylaşın. Mülteci çocuklarla birlikte büyüyelim.

 

Çocuk nüfusun mülteci konumuna düşmesi ekonomistlerden sosyologlara dünyanın ilgilendiği bir konu. Bu çocukların büyüdüklerinde oluşturacakları suça yatkın ve toplumun dışına itilmeye namzet popülasyon, teorisyenleri ciddi olarak korkutuyor. Sokaktaki çocuk, yasa dışı örgütlerden organ kaçakçılarına suç grupları için de kolay hedef. Okullaşma oranının oldukça düşük olduğu bu çocukların yaşadıkları gündelik sıkıntılar ise elbette tarif edilemez boyutta. Buradan hareket edebiliriz belki; sistemleri değiştiremeyiz, dünyayı kurtaramayız ama bir çocuğun hayatına temas edebiliriz. Çünkü ihtiyaçların aksine kaynaklar sınırlı. Özellikle hayat boyu istismara açık olan kız çocukları için yapılması gerekenler öyle fazla ki…

 

1- Yardım kuruluşlarına üye olun.

 

Türkiye’de yardımlaşma kültürü son on yılda kurumsallaşma yolunda sağlam adımlar attı. Özellikle uluslararası alanda çok iyi işler yapan kurumlarımız var artık. Ama şehirlerimizdeki çocukların yaşamdan kopmamaları için çabalayan daha mütevazi dernekler de mevcut. Kısa bir Google araştırması size üye olabileceğiniz bütün kurumları sıralayacaktır. Burada nakit yardımlar kadar insan kaynağı da önemli. Çocuklara ders verebilir, kıyafet gibi fiziksel yardımların organizasyonunda görev alabilir ya da aş evlerinde çalışabilirsiniz. Önemli olan elinizden geldiğince devamlı ve düzenli olmak.

 

2- Irkçılıkla Savaşın

 

Ve sırtınıza bir pelerin takın. Çünkü ırkçılığın tarihi insanlık kadar eski, dolayısıyla ırkçılık savaşçılığında biraz süper kahramanlık gerekiyor. Fakat araştırmaların bize söylediği bir şey var; ırkçılık cahillikle paralel olarak büyüyen bir olgu. Savaş meydanı olarak kendinize nereyi seçersiniz bilmiyoruz ama bu kesinlikle kavgayla olmuyor. Daha ılımlı bir dil benimsemek, kimseyi aşağılamamak gerekiyor çünkü sırtımızı döndüğümüz her insan bir çocuğun hayatını tek başına cehenneme çevirme kapasitesine sahip. Kendi ailenizden başlayın, çocuğunuzun veya kardeşinizin okulda bu konuda daha bilinçli ve duyarlı olmasını sağlayın mesela. Hepimiz bir biçimde temas haline yaşıyoruz, sokaktaki bir çocuğun bile daha fazla aşağılanmaya maruz kalmaması fark yaratmak olur.

 

3- Talep Edin

 

Mültecilik insani olduğu kadar hukuki bir statü. Uluslarası anlaşmalarla da tanınmış bir statü ve bu anlaşmalar mültecilere belirli haklar tanıyor. En önemli iki tanesi sağlık ve eğitim. Bu konuda yetkililerden talep etme hakkımız olan belirli şeyler var. Örneğin mahallenizdeki okulda Suriyeli çocuklar için bir dil kursu talep edebilirsiniz. Benzer bir başvuruyu belediyeye de yapabilirsiniz. Gaziantep Belediyesi Fatma Şahin’in önderliğinde okullaşma oranında %90 gibi inanılmaz rakamlara ulaşılmasını sağladı mesela. Bu ülkede bunu hem imkan hem insan kaynağı olarak yapabilecek onlarca belediye var. Bizim de vatandaş olarak kurumları sarsmamız, talep etmemiz gerekiyor. Şikayet ve talep hatları çok faydalı oluyor bu konuda, tavsiye ederiz.

 

4- Şikayet Edin

 

Mülteci çocuklar konusunda en can yakan meselelerden birisi de çocuk işçi olarak sömürülmeleri. Birleşmiş Milletler ve Unesco’nun web sitesi bu konudaki raporlarla dolu ne yazık ki. Ailelerin geçim sağlamakta zorlanmaları nedeniyle çocukların gelirine muhtaç olmaları anlaşılır olsa da bu kangren bir kola Bepanthen sürmeye benziyor. Çocuklar çalıştıkça okuldan uzak kalıyor, yetişkinlere özel bir sistem ve ortamda her türlü sömürü ve kazaya açık halde korunmasız bir hayat sürüyorlar. Eğer çocuk işçi çalıştıran bir mekan görürseniz şikayet edin. Bildiğiniz ve güvendiğiniz bir kuruluşa (bu yardım kuruluşu da olabilir) çocukları bildirin. Apartman altındaki imalathanelere sabah karanlığında girip ancak gece çıkabilen çocukların olması normal değil, normalleştirmeyelim.

 

5- Sosyal Medyayı Kullanın

 

Sosyal medya cemaati yardımlaşma konusunda çok başarılı bir topluma dönüşebiliyor bazen. Eğer düzenli olarak bir dernekle çalışamıyorsanız, sosyal medyada mülteci çocuklar için kampanyalar düzenleyen hesapları takip edebilirsiniz. Hem onların düzenledikleri kampanyaların daha geniş gruplara ulaşabilmesini sağlarsınız hem de daha spesifik ihtiyaçları öğrenip ona göre yardım edebilirsiniz. Örneğin okulların açıldığı haftalarda ağırlıklı olarak kırtasiye yardımları gerekiyor, birinci elden ulaştırılması çok önemli.

 

Bu konuda son bir not: sosyal yardım kişiyi de çok dönüştüren bir deneyim. Öte yandan çok dokunan, zaman zaman acı veren bir süreç. Kendinizi ve sınırlarınızı iyi tanımanız gerekiyor. Üstelik çocuklarla çalışmak kendi zorluklarını ve sorunlarını ayrıca barındıran bir alan. Eğer hayatına dokunduktan sonra kaldıramayarak terk edecekseniz çocuklarla bireysel ilişkiyi derinleştirmekten kaçınmak gerekiyor. Bu çocukların çoğu savaş sonrası travma yaşıyor, üstelik sizin bildiğinizden çok daha erken olgunlaşmış, belki hayal bile edemeyeceğiniz şeyleri yaşamış çocuklar. Dolayısıyla ummadığınız şeylerle karşılaşabilirsiniz. Ne alanda yardım edebileceğinizi iyi düşünerek karar verin. Ama bir şeyler yapın, yapalım.

 

*Kapak Görseli: Manar Bilal 

8 yorum

  • profil
  • profil
  • profil
  • profil
  • profil
  • profil
    • profil
  • profil

Yorum Yaz