Bir süredir dünyayla baş edebilmek adına farkında olmadan takındığım tepkisizlik tavrının, birden ve kendiliğinden yırtıldığını hissettiğim an, kendimi burada buldum.
Bu yazıyı, gıyabında “Bana tek bir kelime etseydi onun peşini asla bırakmazdım.” denilen on yedi yaşında şanslı bir genç kız olarak yazıyorum.
Bu yazıyı, karnında bebeği ve elinde oğluyla dolmuşta yalnız kalınca, şoför tarafından yarım saat bilmediği yerlerde gezdirilmiş, sonra paşa gönlün merhamete gelmesiyle müsait yerde indirilmiş, yirmi altı yaşında şanslı bir genç kadın olarak yazıyorum.
Bu yazıyı, geçtiğimiz pazar günü sabahın erken saatlerinde dolmuşta tek başına giderken, “Geç şu tarafa otur, orası gölge, rahat edersin.” diyen şoföre tek kelime dahi edememiş, fark etmeden çattığı kaşlarıyla içinden dua etmeye başlamış, sadece iyiliğinin düşünüldüğünden şüphe duymak zorunda bırakılmış, otuz bir yaşında yorgun bir kadın olarak yazıyorum.
Pınar Gültekin öldürüldü.
Pınar Gültekin öldürüldü. Pınar Gültekin, Cemal Metin Avcı tarafından vahşice katledildi. O gün ben evde ya fasulye ya bamya temizlerken, Pınar Gültekin, Cemal Metin Avcı tarafından döverek bayıltıldıktan sonra boğularak öldürüldü. Yakmaya çalışılıp yakılamayınca bir varilin içine koyulup üzerine beton atıldı. Temmuz, 2020.
Cinayet sözcüğünün içinin sık tekrar sebebiyle günden güne boşaldığı -evet kafamızı duvara vurmalıyız evet- ama her tekrarda manası seyreldiği için, bu detaylara hakim olmak zorundayız artık. En düz haliyle; bir kadının uyanıp, yüzünü yıkayıp saçlarını taradıktan sonra boğazının kesileceğini bilmediği bir yere gitmek için evden çıktığına tastamam ikna olalım diye, buna insani ve normal bir tepki verelim diye, kendi gözümüzle görmek zorundayız artık ve bu hiçbirimizin suçu değil. Biz suçlu değiliz.
Pınar Gültekin öldürüldü.
Ölüm en yalın haliyle bile kocaman bir şeyken, cansız bir beden seksen yaşında olsa dahi bu kavrayış insanı kaskatı keserken, katledilen gencecik kadınların sırtlarına melek kanatları çizip hikayelerini bir dize şiire indirgedik ama biz suçlu değiliz. Biz sadece deyip durmaktan ötürü, ne diyeceğimizi bilemedik, anlıyorum.
Pınar Gültekin öldürüldü.
Kadın katleden bir adama annesi üzerinden küfürler yağdırmak, çok şeyi kendi kendine dedi zaten. Biz bu kadar iyisini istesek de diyemezdik. Kadınlar erkeklerin dünyadan öcünü alma aracı, kadınlar erkeklerin erkeklik sayacı. Konu her ne olursa olsun bir şekilde kadına değer ya da kadından geçer. Geçmiyorsa geçirilir. Bir erkek başka bir erkeği çileden çıkarmak istediğinde ilk olarak karısına dil uzatır, karısı yoksa “bacısına” o da yoksa “anasına”. Bilir ki kadın kırmızı çizgidir, can damarıdır, bilir ki erkek erkekliğini kadından alır. Kadın daimi olarak erkeği tarafından hizada tutulan bir şey olduğu için, tutulamadığı noktada, erkekliğin muhafazası adına her şey göze alınır gördüğümüz üzere.
Ve bildiğimiz üzere, kadın kızdırdığı, tahrik ettiği, sinirlendirdiği için değil; nerede ve ne şekilde olursa olsun, öfke durumunda duvara fırlatılan bir bardaktan fazlası etmediği için öldürülür.
Bitti.
6 yorum
O kadar güzel dile getirmişsin ki, dökmeye kalksak kim bilir kimlerden ne hikayeler çıkacak. Ve gerçekten midem bulanarak yazıklar olsun demekten öteye gidemiyorum, hiç bir kelime bu iğrençliği kınamaya, üzüntümüzü ifade etmeye yetmiyor.
Bir bardaktan fazlası olmadığı için. Aynen öyle.
İçim titredi okurken
"Kadınlar erkeklerin erkeklik sayacı"malesef
bardak!!!
Ne güzel yazmissiniz yine