Herkese Göre Bir Şeyler Dizi Listesi

Herkese Göre Bir Şeyler Dizi Listesi


Haydi pozitif olalım sevgili daireiki okuyucuları. Çok pozitif olalım, kendimizi kandırırcasına bu zor günlerin geçeceğine odaklanalım, reklamlara inanalım, evimizde oturup dizimizi izleyelim, yanına ne pişirsek diye düşünelim. Ne yaşarsak yaşayalım, dizilerin varlığına şükredelim. Çünkü biraz akıl sağlığımızı onlara borçluyuz, biraz da empati yeteneğimizi. Üniversite evinden, yurttan karantinayı geçirmek üzere aile evindeki odasında bilgisayar ekranına bakan binlerce gencin gündemi unutması bu dizilere bağlı biraz da. Mutfakta yemek yaparken sorumluluktan bunalan kadınların da ilacı biraz. Bazen ailelerin akşamları konuşacak konusu, sosyal medyada bir toplummuş gibi hissettiren sosyal bir tutkal diziler. Sevelim, izletelim. Arada bugün kısmındaki dizi ve film önerilerini de kaçırmayalım.

 

Seçkimiz katkıya açık, listeyi hep birlikte zenginleştirebiliriz.

 

 

The Sinner

Alman yazar Petra Hammesfahr’in aynı isimli kitabından uyarlanan psikolojik gerilim türündeki The Sinner dizisi, Neflix’in beğenilen, uzunca bir süre de beğenilmeye devam edecek gibi görünen dizilerinden birisi. İlk sezonda oyunculuğuyla herkesin takdirini kazanan Jessica Biel’a Bill Pulman ve Christopher Abbott eşlik ediyor. Dizi, esrarengiz olayların üzerinden bir anne-çocuk ilişkisi ve aile bağları temasını işliyor. Netflix gerilim dizileri arasında gösterilse de anne-çocuk ilişkisi üzerinden ailevi bağlara da atıfta bulunan güçlü bir hikayeye sahip. Güçlü kadın ve güçlü anne kalıplarını ön plana çıkartmayı hedefleyen The Sinner, fragman görüntüleri ile izleyicileri her bölümün öncesinde heyecanlandırmayı başaran bir yapım.


Netflix semalarında 2. sezonu dolaşan The Sinner’da iki tuhaf cinayet, kılı kırk yaran bir dedektif tarafından çözülmeye çalışılırken, bu esnada tüm karakterlerin de hayatı detaylı şekilde mercek altına alınıyor. Özellikle gizem severlerin takip edeceği bir dizi.

 

 


Broadchurch

 

Broadchurch, başrollerinde David Tennant ve The Favourite filmindeki performansıyla En İyi Kadın Oyuncu Oscarı’nı kazanan Olivia Colman’in yer aldığı, 2013 yapımı bir İngiliz polisiye dizisi. Polisiye dedik ama içinde bolca dram da barındıran bir dizi Broadchurch. Toplam 3 sezondan oluşan dizi, İngilizlerin polisiye dizileri konusundaki başarısını bir kez daha gözler önüne seriyor.

 

                 
Bates Motel

 

Alfred Hitchcock'un ünlü Psycho filminin dizi uyarlaması Bates Motel, bağımlılık yapacak türden bir dizi. Tam da şu günlerde oturup kesintisiz izlemelik dizilerden. Her akşam, "Acaba onlar ne yapıyor şimdi?" diye düşündürtecek kadar hayatınıza girme potansiyeli olan dizi, bir Ferhunde Hanımlar olmasa da uzun beş sezonuyla sizi oyalayabiliyor. Türün adını koymak zor, sadece psikopatik, gerilim değil adını birçok türle birlikte anabileceğimiz müthiş bir yapım. Tek eleştiri, teknolojiden aciz kasaba polis teşkilatına gelsin.

 


Sherlock

2010 yılında hayatımıza Bennedict Cumberbatch’ın Googllanmadan yazılmayan ismiyle birlikte giren milenyum Sherlock’u suç dizilerinin vazgeçilmezlerinden. Kendine ait kitle oluşturmada oldukça başarılı olan Sherlock hikaye örgüsünün farklılığıyla dikkat çekiyor. Bilemediğimiz bir cazibesi var Sherlock Holmes’un, hem sinir olup hem de bağımlısı oluyorsunuz.

 



Mind Hunter


Amerika’da Atlanta Çocuk Cinayetleri olarak geçen 28 çocuğun öldürülmesinin gerçek hikayesini anlatan dizi, temposu ara ara düşse de bomba bir finalle sona eriyor. Dizilerde seri katillere, zihin oyunlarına, sonunu kafanızda bulmak için çaba harcadığınız dizilere bayılıyorsanız Mind Hunter size göre.

 

 


Manhunt Unabomber

Gerçek bir hikayeden uyarlama dizinin konusu Amerikalı üstün zekalı matematikçi Theodore John Kaczynski. 1978–1995 yılları arasında 16 kez bombalama eylemi gerçekleştiren ve 3 kişinin ölümüne sebep olan Ted’in amacı insanlığın teknoloji esaretine dikkat çekmek. Yargılanan ve hala hapishanede bulunan Ted’in yaşam öyküsünü konu alan dizi biyografi ve psikoloji türünü sevenler için ideal. Dizi, flashbacklerle Ted’in hayatını ele alsa da odağı Jim “Fitz” Fitzgerald tarafından yakalanma süreci. Dizide Paul Bettany, Ted Kaczynski’yi canlandırırken; Sam Worthington ise FBI ajanı Jim “Fitz” Fitzgerald’a hayat veriyor.
 

 

The Allienist

Caleb Carr'ın aynı adlı çok satan romanından uyarlanacak olan ve Türkçe'ye Ruh Avcısı ismiyle çevirilen The Alienist, 1896 yılında New York'ta geçiyor. Times muhabiri John Schuyler Moore, okul arkadaşı psikolog "ruh avcısı" Dr. Laszlo Kreizier ve henüz yeni atanmış olan polis müdürü Theodore Roosevelt'in bir cinayet soruşturması için birlikte çalışma hikayelerini anlatıyor. Dönem kıyafetleriyle nostaljik görüntülerin içe içe geçtiği dizi True Detective özentisi eleştirisi alsa da karantina günlerinde Netflix evreninin bize sağladığı en iyi diziler arasında.

 



Tabula Rasa

Avrupa dizileri arasında son zamanlarda atağa geçen Belçika dizisi Tabula Rasa ile devam ediyoruz. Amnesia (hafıza kaybı) hastası olan Mie bir cinayete tanık oluyor ve önemli bir cinayetin tek görgü tanığı olarak aynı zamanda yetkililerin gözünde şüpheli de oluyor. Dizi boyunca Mie’nin hastaneden çıkmasını, Thomas’ın bulunmasını ve Mie’nin aklanmasını istiyorsunuz ama şüphe aklınızın bir köşesinde. Psikolojik-dram türündeki bu dizi hafıza ve hatıra arasındaki ilişki üzerine düşündürüyor.

 



La Casa De Papel

 

Kapılar açıldı ve Le Casa De Papel, dördüncü sezonuyla gümbür gümbür geldi. İspanyolcanın ahengiyle devletin kalbine yapılan iyi bir soygun izliyoruz, ekibin her bir üyesinin ayrı ayrı uzuvlarıyla da parladığı diziye başlamadıysanız gündemi kaçırmamak adına iyi bir zamanlama.

 



Homeland

Claire Danes, Ortadoğu’da çalışan bir CIA ajanıdır ve kahraman ilan edilmiştir. Yıllardır kayıp olan deniz çavuşu Nicholas Brody’nin 8 yıl sonra El Kaide'ye ait bir hücre evinde Claire tarafından bulunması kendisine bu payeyi kazandırsa da Brody’nin Kaide için çalışıyor olma ihtimaliyle kafası ciddi biçimde karışır. Dizi boyunca olayların arka planında Amerika’nın süper güç olmak için neler yaptığı ince ince işleniyor. Tabi içeriden bir eleştiri ne kadar gerçekçi olabilirse o kadar…

 



The Affair

 

Altın Küre ödüllü The Affair aslında gündelik hayatımızın arzu ve açmazlarına dair bir drama. Biraz rastlantı, biraz cinsellik ve özünde evliliğin bir arada kalma denklemini sorgulayan dizi bireysel varoluş açmazlarına da değiniyor.

Kadın erkek ilişkilerini iki tarafın da perspektifinden bakmaya odaklanan dizi, Alison ve Noah adındaki iki insan üzerinden hem evlilik meselesini hem de ikili ilişkilerin varoluşçu sorunlarını ön plana almayı hedefliyor. Cole ile evli olan Allison, bir trajedinin ardından evliliğindeki ve hayatındaki parçaları birleştirmeye çalışan genç ve güzel bir garsondur. New York'ta hem yazarlık hem de öğretmenlik yapan Noah'ın ise mutlu bir evliliği vardır. Eşinin babasının Long Island'daki malikanesinde tatil yapan Noah, burada Alison ile tanışır. Tanışmanın ardından ikisi için de hayat ve ilişkileri karışık bir hale gelir. İyi bir tempoyla sorunlara değinen dizi evde durarak evliliklerin de sallantıya girdiği günler için ideal.

 


Unorthodox

Kendini bulma yoluna çıkmış olan Esty New York’un muhafazakar Yahudi cemaatinin kapalı ve katı hayatından kaçarak Berlin’de, kendisini bulmaya çalışır. Özgürlük ve kendi kaderini belirleme konusunda oldukça yüzeysel simgeler seçen dizinin olay örgüsünün hızı ve flashback sahnelerinin etkileyiciliği bu eksiği kapatıyor. Mini-dizi kategorisinde izlenmeye değer.

 



Better Than Us

Ne demek bizden daha iyiler? Robotların yakın veya uzak gelecekte bizim beğenmediğimiz işlerden başlayarak katilliğe kadar bir dizi işlere kalkışacağı ve zamanla dünyayı ele geçirecekleri senaryoya aşinayız. Ve Better Than Us gösteriyor ki fütürizm gerçekten Rusların işi. Bir nevi önizleme, robotlarla yaşamak nasıl olurdu, yapay zeka nelere yarardı sorularına cevap niteliğinde. Belki 2020 bitmeden bir yapay zeka kalkışması da görürüz, henüz ilk yarısı bile bitmedi yılın.

 

 

Colony 

 

Lost’un Sawyer’ını, Prison Break’in Sarah’sını özleyenler beri gelsin, iyi bir ikili olmuşlar. Alelacele bitirilen sonuyla eleştirilse de bilim-kurgu sevenlerin özlediği gizemli hava ve akış hızı tatmin ediyor. Aile bağları ve özgürlüğün anlamı üzerine daha detaylı düşündüren dizi bizi bir arada tutan ve bir aradılığımız için neleri göze alabileceğimiz üzerine iyi sorgulamalar içeriyor.
 


Anne With an E

“Dünya harika bir yer değil mi?” Keşfedilecek, keyif alınacak, hissedilecek muhteşem bir Pandora kutusu… Anne With an E, bir parça dünyanın geleceğinden endişe ederek tırnaklarımızı yemediğimiz zamanlardan sesleniyor ve duygu sömürüsüz dramanın tadını hatırlatıyor. Sanki başka bir evreni izler gibi izleyebilirsiniz…
 

Bu yazıya ilk yorumu siz yazın.