Friends ve Bazı Köşe Taşları

Friends ve Bazı Köşe Taşları


*** Dikkat, yer yer spoiler içerir. ***

Friends tüm zamanların en sevilen dizilerinden birisi. Yayınlandığında yarattığı büyük coşku bir yana, online platformlara düştüğünden beri en çok izlenen dizilerden. Kendisi romantik komedinin dizi alanında yarışan How I Met Your Mother ve 80-90 kuşağının ilk Amerikalı bekar hayat dersleriyle tanıştığı Sienfeld ile birlikte televizyon dünyasının en iyi prodüksiyonlarından. Magazin tarihinin en büyük olaylarından Brad Pitt ve Jenifer Aniston aşkı, aldatılması, ayrılması da diziyle eşzamanlı yaşanması da reytinglere etki etmedi değil.

Ama en önemlisi ekranın diğer tarafında yaşanan gerçek arkadaşlığı izleyicilerin hissetmesi ve bu konu üzerine hatrı sayılır PR yapılması galiba. Aile gibi yakın olduğumuz bir arkadaş grubunun birlikte büyümesini izlemek, gerçek dünyanın bütün problemlerini bir kenara bırakıp erkek arkadaş sorunlarına odaklanmak herkese iyi geliyor. O yüzden önce bir doz Friends jeneriğimizi alalım ve her şeyin boş olduğu ama bir şekilde eğlenip kahve içbildiğimiz, günün sonunda arkadaşlarımıza sarılabildiğimiz bu evrene giriş yapalım. 

 

Yakın zamanda yayınlanan Friends Reunion bölümü ile tekrar gündemimize girdi dizi. Dizinin en sevilen kısımlarının masa başı okumalarından, sahne canlandırmalarına kadar çok keyifli anlar izledik. Hayatlarının 10 yılına şahit olduğumuz karakterleri yeniden görmek, yaşlandıklarını ve botox mimiklerinden ötürü yaşlanamadıklarını izlemek çok güzeldi. Dizinin eski bölümlerinin izlenme oranlarına da ciddi etkisi oldu bu bölümün. Netflix trend listelerinde yukarı çıktı, sadece Türkiye’de değil, Hindistan, Ukrayna, Ürdün,  Letonya, Lübnan, Nauru ve Nepal gibi ülkelerde rekor kırıyor.

 

Bu rekorun sebebini anlamak zor değil. Friends, 90’ların sonu ve 20’lerin başında 10 yıl boyunca devam eden, bize 20’li yaşlarının başında 6 beyaz New Yorklu arkadaşın yaşadıklarını anlatan kült bir dizi. Söz konusu arkadaşlar sevgili oluyorlar, ayrılıyorlar, evleniyorlar, çocuk doğuruyorlar. Dizinin çekirdeği, arkadaşları etrafına toplayan Monica ve abisi Ross. Ki bu yazının da konusu ağırlıkla Ross Geller, PhD.

 

Ross bir açıdan bakıldığında zeki, prensipleri olan bir adam ama yanlış kalabalığın içine düşmüş. Bambaşka bir ortamda dizinin tek başına başrolü de olabilirdi.

 

 

Friends’i sadece bir komedi olarak görebilirsiniz ama medya işin içindeyken izlediklerimizin hiçbirisi sadece komedi, sadece haber bülteni, sadece bir klip değil. Dizinin bütününe anti-entelektüelizm hakim; zeki bir adamın ömründe hiç kitap okumamış arkadaşları tarafından aşağılanmasını, bilimsel herhangi bir alana duyulan yüksek tutkunun alaya alınmasını izliyoruz. Ama güzel dizi, o ayrı. 

Tamamı beyaz, genç, orta sınıf ailelerden gelen veya orta sınıfa ulaşmış, heteroseksüel, eli yüzü düzgün insanlardan oluşan bir arkadaş grubu Friends. Peki bunun ne mahzuru var? Dizideki alt sınıf temsillerinin azlığı bir yana, gündelik yaşam pratiklerinin tamamı bu beyaz orta sınıf alışkanlıklarıyla şekillendirilmiş bir grup insanın hayatları hiç paralel bir kültürle teğet geçmiyor. Belki biraz ugly naked guy ki o da Batı’nın kendi kültürünün ürünü.

 

 

En önemlisi, Friends’in gelmiş geçmiş bütün izleyicileri (ki şu anda aşağı yukarı 53 milyon) başarılı bir akademisyen, sanat izleyicisi, okuyucu ve bilim insanı olan Ross’un adım adım karikatürize edilmesini izledi/izleyecek. Dizinin ilk bölümünde Ross’un ölü sesiyle Merhaba dediği o sahnede Joey başlatıyor bu hissi: “Bu adam merhaba diyince kendimi öldürmek istiyorum”. Ross ne zaman ilgi alanı olan herhangi bir konuyla ilgili bir şey anlatsa arkadaşları göz deviriyor, yakınıyor veya dalga geçiyor. Burada aldığımız duygu, bilimle uğraşmanın, bilimsel bir konuya büyük bir tutku beslemenin sıkıcılığı. Ross’un yavaş yavaş delirmesinde belki de içindeki tutkunun dış dünyada karşılık bulamaması olabilir mi, ne dersiniz?

 

 

Antik Yunan trajedisi gibi kahramanımız Ross kaçınılmayacak bir kehanete tutulmuş. Dizinin yapımcıları duyulmaya mahkum tanrı sözü gibi Ross’un Rachel ile birlikte olması gerektiğini buyurdular ve öyle oldu. Kendi türünden birisiyle çok mutlu olabilirdi halbuki, evinin duvarlarına dinozorlar çizer, bebeklerine keyifli dinozor kostümleri giydirebilirlerdi. 

 

Kadınlarla arası çok iyi olan Joey kitap okuyor. 

Neden Ross bu kadar mesele?

Dizi 2004 yılında sona erdi. Facebook’un kurulduğu yıl. George W. Bush’un yeniden seçildiği, Irak savaşının hazırlandığı, pop kültürünün televizyon sayesinde baskın bir kültür olduğu, American Idol ile birlikte Türkiye’de de yarışmaların zenginlik ve ün vadettiği, Paris Hilton turuncusu kızların ortalıkta düşük belli kotlarla dolaştığı yıl. Green Day’ın American Idol’ı çıkarttığı yıl aynı zamanda. Serdar Ortaç’ın ortalığı kasıp kavurduğu eller havaya yılları. Ross’un reddedilmesi ve dışlanması bütün Dünya’nın zeki adamları havalı olmaktan çıkardığı yıllar.

Ve Friends’in yükselişi bu yıllara denk geliyor. Ross’un alay edildiği, rasyonel sebeplerinin dalga konusu olduğu, değer yargılarına sırt döndüğü, tutkusuyla alay edildiği her an Amerika’nın kültürel hegemonyasının arkasına takılmış Dünya için acıklı bir kayıptı.

Artık Kardashian ailesinin estetik değerlerine ve aşırı uzun tırnaklı rapçi şarkıcıların çığlıklarına mahkumuz sanki. Ross gibi insanların “Biliyor muydunuz” diye başlayan cümlelerindeki tutkuyu anlayamıyoruz. Rossların dünyası büyük ihtimalle yerini seyirci ilgisini çekecek ruh hastalıklarına bıraktı. Ross için o arkadaş grubunda umut yoktu, galiba artık dünya için de yok.

 

1 yorum

Yorum Yaz