Baharı Karşılayan Kültür Sanat Etkinliklerinde Bu Ay

Baharı Karşılayan Kültür Sanat Etkinliklerinde Bu Ay


Hangi ayda olduğumuzun, yazlık-kışlık değişimi dışında bir önemi var mı? Hangi günde olduğumuzu takip edebilenlere en kalbi tebriklerimi iletiyorum. Haftanın başlamasıyla bitmesi çoğu zaman aynı güne tekabül ediyor bir çoğumuz için. Asla bitmeyen bir döngü içindeyiz de haberimiz yokmuşçasına başlayan Nisan ayının nasıl geçeceği hakkında pek bir fikrimiz olmasa da, kültür sanat dünyasının hareketlenmeye başladığı aşikar. Bol yağmur az da güneş gördüğümüz Nisan’nın son günlerinde evine aradığı güneşi kültür ve sanatla getirmek isteyenlere müjde. Haydi gelin, geçtiğimiz ayın en öne çıkan kültür - sanat haberlerine kısaca bir göz atalım.

 

En son gittiğiniz konseri hatırlayan kaldı mı? Isınan havalarla beraber ilk ortaya çıkan etkinlikler açık hava konserleri olur(du). Konser sevdalılarına güzel bir haberle başlıyoruz tura.

 

Pandemi döneminin başından bu yana Avrupa’da ilk geniş çaplı konser organizasyonu İspanya’da gerçekleşti. Hem de sosyal mesafesiz! Aynı zamanda kültürel etkinliklerde corona virüsün yayılması konusunda bir deney olarak gerçekleştirilen etkinliğe 5 bin kişi katıldı. Konserin asıl hedefi yüksek çaplı kalabalıklar sosyal mesafe dışında bütün önlem kurallarına uyduklarında oluşucak bulaş seviyesini belirlemekti. Konsere gelen herkese, saat 09.00 ile 16.00 arasında Covid-19 hızlı tanı testi yapılırken, maske takma ve salon içinde el hijyen jeli kullanma zorunluluğu getirildi. Konsere kalp rahatsızlığı, kanser ve virüsle temas edenler gibi kişilerin katılmadığı belirtilirken, organizasyon öncesi 3 yerde konsere gidecek olan kişilere corona virüsü testi yapıldığı açıklandı. Oldukça sıkı ama anlamlı önemlerin alındığı konser sonrası ülkedeki vaka sayılarında herhangi bir kayda değer vaka artışı görülmedi. Eğlence sektörü için de, insanlık için de büyük bir adım olduğu aşikar. Deney sonrası varılacak sonuç doğrultusunda Avrupa kıtasında festival ve konserlerin tekrar düzenlenebileceği konuşuluyor.

 

Bütün caz müzik severlere güzel bir haberle devam edelim. 28. İstanbul Caz Festivali'ne başvurular başladı. İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından 26 Haziran-13 Temmuz'da yapılacak "28. İstanbul Caz Festivali" kapsamında düzenlenen Genç Caz konserleri için başvurular başladı. İstanbul Caz Festivali kapsamında 19 yıldır devam eden Genç Caz, Türkiye'de amatör veya yarı profesyonel olarak müzikle ilgilenen, 30 yaş altındaki genç müzisyen ve topluluklara festival programında yer alabilecekleri bir platform oluşturmayı amaçlıyor.

 

Aynı zamanda festival kapsamında şehirin farklı bölgelerindeki parklarda ücretsiz olarak gerçekleştirilicek olan “Parklarda Caz” kapsamında seçilen Genç Caz müzisyenleri de müzikseverlerle buluşacak. Hem de bu yıl ilk kez Genç Caz katılımcılarının katkılarıyla bir derleme albüm hazırlanarak Sony Müzik Türkiye ve İKSV altında dijital ortamda dinleyicilerin beğenisine sunulacak.

 

Müze gezmeyi en güzel vakit geçirme yöntemlerinden biri sayan bütün dostlara, Romalılara selamlar. Milli Saraylar Başkanlığına bağlı müzelerimize bir yenisi eklendi! Beykoz Cam ve Billur Müzesi, 12 Nisan itibari ile ziyaretçilerini ağırlamaya başladı.

 

3 bin metrekaresi kapalı alanda olmak üzere toplam 390 dönüm arazi üzerine kurulan ve Türk cam sanatının yurtdışına tanıtılması amaçlanan müzede, Selçuklu'dan Osmanlı döneminin sonuna kadar genişleyen zaman aralığından toplam 1500 eser yer alıyor. Müze içerisinde aynı zamanda cam sanatıyla alakalı yaklaşık 600 eserin yer aldığı bir kütüphane de kuruldu. Süreli sergi alanı, çocuklara yönelik atölye bölümü, hediyelik eşya dükkanı ve bir de müze kafesinin her aldığı kompleksin içerisinde bulunduğu müze alanı çok geniş bir ormanlık alanın içinde konumlanmış durumda. Yaklaşık 117 farklı ağaç türüne ev sahipliği yapan orman aynı zamanda botanik müze özelliğini de taşımakta. Müze, korona virüsle tedbirleri çerçevesinde 12 Nisan'dan itibaren hafta için her gün saat 09.00 ile 18.00'de ziyaret edilebilecek.

 

İstanbul’da gerçekleşen festivallerden bahsedince şehrin sanatla olan ilişkisinde kendine has bir yeri olan İstanbul Bienali’nden bahsetmezsek, ayıp olur. İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından ve Bienal Sponsoru Koç Holding'in desteğiyle düzenlenen 17. İstanbul Bienali, bu yıl her zamankinden farklı bir yapıda gerçekleştirilecek. Bienal bu yıl normalden daha erken başlayıp, daha uzun sürecek. 11 Eylül - 14 Kasım arası ziyaretçilere açık olması planlanan Bienal’de bazı projeler bu aydan itibaren farklı ortamlarda yer almaya başlayacak.

 

Bienalin küratoryal ekibi “İnsan türünün yol açtığı bu sağlık krizi, hem derin bölünmeleri hem de toplumsal ve ekonomik yaşamı düzenleyen normların sürdürülebilir olmadığını gözler önüne serdi. Böyle bir dönemde bir güncel sanat bienalinin amacı ne olabilir?” sorusundan hareketle, pandemi ile beraber sosyokültürel ve çevresel sorunların artışının ivmelendiği bu dönemde, 17. İstanbul Bienali ölçeği, yöntemi ve hedefleri açısından geçmiş bienallerden farklılaşma hedefinde.

 

Bienal’de sergilenecek olan çeşitli eserler ve projeler bu yıl geçmiş dönemlerden ayrı olarak bir başlık altında değil, bir süreç bağlamında bir araya gelmekte. Kompostlaşma (pek çok farklı doğal atığın birlikte çürütüldüğü gübre elde etme yöntemi) süreci Bienal’in ana esin kaynağı ve ortak olarak ele alınan bağlamı olarak kabul ediliyor.

 

Bienal boyunca farklı yerel toplulukların içinde kafeler ve sahaflar da bulunan, İstanbul’un hafızasında önemli rol oynayan samimi ve küçük ölçekli mekanlarda ağırlanması ön görülüyor. Bunun yanı sıra Bienal kapsamında radyo ve dijital ortam yayıncılığı geniş ölçüde kullanılarak etkinlikler sadece İstanbul içinde sınırlanmayacak ve daha geniş kitlelerde de karşılık bulacak.

 

Meraklısına iyi eğlenceler!

2 yorum

  • profil
  • profil

Yorum Yaz